On yedinci yüzyıl ortalarına kadar Sadrazam yerine kullanılan unvan veya sıfat. (En büyük vezir).
Osmanlılar bu ismi eyaletler için kullanırlardı. Sancak ise bugünkü il anlamına geliyordu.
Kuşatılan bir kalenin teslim şartı. (İki taraf arasında müzakere yoluyla tespit edilirdi).
1- Osmanlı İmparatorluğu'nun Eflak ve Boğdan beylerine verilen ad.
2- Boğdan ve Eflak eyaletlerinin başında bulunan ve genellikle o ülkelerin hanedanından olan genel vali.(Eyaleti padişah adına bunlar idare ederdi).
Açıklamalarıyla 1888 Tarih Terimi
Vezirler.
1- Eski Türklerde kağandan sonra gelen üst düzeydeki yönetici. Türklerde ikinci derecedeki hükümdarların unvanı. Kağanın kardeşi.
2- Bir unvan. Eskiden, Türk Devleti'nin doğu kısmının başkanı. Doğu Türk İli Hakanı.
Eski Türkler'de düşman, hasım.
Hz. Musa'nın dinine bağlı olan, Musevi.
1789 Fransız İhtilali ile başlayıp, günümüze kadar sürer.
1789 Fransız Büyük Devrimi'nden bu yana olan zaman dilimi.
Avrupa'ya göre Akdeniz'in doğu kıyısında yer alan ve Ortadoğu ülkelerinden Suriye, Ürdün, Lübnan, İsrail ve Mısır'ın içinde bulunduğu coğrafya bölgesi.
Osmanlılar Tuna boylarına Yalı Boyu derlerdi.
Yeniçeri, topçu ve humbaracı ocaklarında asker adayı. Sınır kalelerinde sefere gitmeyen, kaleyi bekleyen asker.
İlkbaharda kırkılan koyun tüyü, yapak.
Mahkemelerce verilmiş olan yargıların yolunca olup olmadığını denetleyen yüksek yargı kurulu.
İslamiyet öncesi Türk devletlerinde Hakan'ın başkanlık yaptığı mahkemelerdir. Siyasi suçlara bakılırdı.
İslamiyet öncesi Türk devletlerinde Yargıçlar "Yargucı" unvanı ile anılırdı.
Ferman, berat, menşur.
Eski Türkler'de buyurmak, haşmetle yapmak, bağışlamak, esirgemek, korumak.
Devletin yasama gücünce belli biçimlere uyularak düzenlenen ve yürürlüğe girdikten sonra herkesin uyması zorunlu olan, uyulmadığı zaman belli yaptırımlarla karşılaşılan kural.
Diğer Tarih Terimleri
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Açıklamalı Tarih Terimleri Sözlüğü