Eklendiği sözcüğün kök anlamıyla bağlantılı bir biçimde yeni anlamda bir sözcük türetmeye yarayan eklerdir. Yapım ekleri eklendiği sözcüğün anlamıyla birlikte kimi zaman türünü de değiştirir.
Örnek:
balık örtü
bal ık ört ü
balık bal ört örtü
Kelime kök ve gövdelerine getirilerek yeni kavramların yansıtılmasını, kavramlara karşılık yeni kavramlar yapılmasını sağlayan ek. +lık/+luk: odunluk, dizlik;
+çı/+çu: yarışçı, izci vb.
Cümleler yapılışlarına göre sınıflandırmada basit cümle, birleşik cümle, bağlı cümle, sıralı cümle türüne ayrılır.
Doğal yollardan oluşmayan, geçmişi olmayan, kültür dili, ana dil ve ana dili özelliği göstermeyen dil.
Açıklamalarıyla 594 Türkçe-Dil Bilgisi Terimi
Ad soylu sözcüklerin veya bazı eylemsilerin eylem gibi kullanılmalarını sağlayan imek, etmek, eylemek, olmak, kılmak eylemleri.
Yardımcı Fiillerle Kurulmuş Birleşik Fiil
Ad soylu bir kelimeyle etmek, eylemek, olmak yardımcı fiillerinin birleşmesinden oluşmuş fiil türü: kabul etmek, yardım etmek, telefon etmek, mutlu olmak, namaz kılmak, şaşakalmak vb.
İki ünsüzün bir araya gelmesini sağlayan" ı, i, u, ü" ünlüleri.
İki ünlünün bir araya gelmesini sağlayan çoğunlukla "y, n" ünsüzleri.
Bilim, edebiyat, sanat alanında kitap yazan kimse.
Kültür aktarıcılığı yapan, yazı yoluyla iletişim sağlayan dil.
İmla.
Eylem ve eylemsilerin anlamını yer yönünden belirten zarf türü.
1. Fiilin gösterdiği oluş ve kılışın mekân içinde, yerini ve yönünü belirten zarf: aşağı, yukarı, içeri, sola, dışarı vb.
2. Cümlede yapılan işin nereye yönelik olarak yapıldığı sorusuna cevap veren sözcükler yer-yön zarfıdır.
Eylemlerin kök ya da gövdelerine -e (-a) eki, sonra da bil- eylemi getirilerek yapılan birleşik eylemlere yeterlik eylemi diyoruz.
Sen neden suçlu olacakmışsın! Nasıl suçlu olabilirsin sen? (T.Buğra, Yalnızlar, s.237) vb.
Gücü yetme anlamı veren "ebilmek" biçimindeki birleşik eylem kalıbı.
1- İnsanda bulunan bir şeyi yapabilme gücü.
2- Bellek, usa vurma, algılama ya da imgeleme gibi insanın doğuştan gelen zihin güçlerinin herhangi biri.
Bir olayı belli bir görüşe göre açıklama, değerlendirme.
Yaklaşma, yönelme bakımlarından adın karşıladığı nesneyi fiile bağlayan durum. Bu durum (-a), -y(a) yönelme durumu ekiyle karşılanır: Ne kadar çaresiz bir şey istediğini bu yumurcağa anlatmağa imkân yoktu. (R.N.Güntekin, Kızılcık Dalları, s.72)
Yönelme eki almış bir ad ögesinin başka bir ad ögesi ile oluşturduğu grup:
boğaza bakan (ev)
Yönelme grubu, ad, sıfat, ve zarf görevi yüklenebilir:
Yoldan geçenler hep oraya bakıyordu. Tarlaya düşen ve kadını öldüren yıldırım
"f, s, t, k, ç, ş, h, h, p" dışında kalan ünsüzler.
Diğer Türkçe-Dil Bilgisi Terimleri
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Açıklamalı Türkçe-Dil Bilgisi Terimleri Sözlüğü