Sıra sözleri ve cümleleri birleştiren bağlaç. Ne...ne, olsun...olsun, hem...hem vb.
Hem ağlar hem gider
Asıl konu, temel motif.
İlk Anlam (Temel Anlam)
Bir sözcük söylendiğinde aklımıza ilk gelen, kavrayışımızda ilk uyandırdığı anlamdır. Kısacası, bir sözcüğün biçimlenmesinde, kuruluşunda esas olan anlamdır.
Örnek :
Boğazımda bir yanma var. (Temel Anlam)
Şişenin boğazı kırılmış.
Çanakkale Boğazı'nda müthiş bir tipiye yakalandık.
Babam yedi boğaza bakmaya çalışıyordu.
Ali, boğazına düşkün bir çocuktur.
Birleşik cümlelerde asıl yargıyı bildiren, yardımcı yargıları sonuca bağlayan cümlelerdir. Daha öz bir ifadeyle temel cümle yüklemdir.
Açıklamalarıyla 594 Türkçe-Dil Bilgisi Terimi
Bilim, Sanat, Meslek ve bir spor dalıyla ilgili kesin anlamı olan özel bir kavramı gösteren gerçek anlamlı sözcüklere terim denir.
Örnek :
Bu sınıfa yirmi sıra yerleştirelim.
Toplumsal sınıflar arasındaki çelişkileri inceliyor.
Bu çiçeğin kökü tamamen kurumuş.
Sözcük köklerini ve gövdelerini tanıyalım.
Bilim, teknik, sanat, spor, zanaat gibi çeşitli uzmanlık alanlarının kavramlarına verilen sınırlı ve özel anlamdaki ad: radyo, bilgisayar, yüklem, benzeşme, yer çekimi vb.
Bir bilim, sanat, meslek dalıyla ilgili özel ve belirli bir anlamı olan sözcüklere terim denir.
Terimler kesin anlamlı sözcüklerdir. Bu yüzden anlamları herkese göre aynıdır.
Örnek: Tümce, sıfat, zamir (dil bilgisi), açı, üçgen, doğru (matematik)
Teşhis - İntak (Kişileştirme - Konuşturma)
İnsana özgü nitelikleri insan dışındaki varlıklara aktarmaya kişileştirme denirken, bu varlıkların insan gibi konuşturulmasına da konuşturma denir.
Örnek:
Güneş ışığında yağmurunu döken bulutlar sanki gülüyordu. (Teşhis)
Ufukta günün boynu büküldü. (Teşhis)
Dal, bir gün dedi ki tomurcuğuna :
Tenimde bir yara işler gibisin. (İntak)
Çabukluk anlamı içeren ve "ivermek" biçimiyle oluşan birleşik eylem.
-(y)ı/ -(y)u'lu zarf-fiilin üzerine "tezlik", "çabukluk" gösteren ver- tasvir yardımcı fiilinin getirilmesiyle kurulan birleşik fiil: Bu bina esaslı bir tamir ister, bay Murad dedi; pancurlar nerdeyse iniverecek (T. Buğra, Yalnızlar s, 227).
Dram, komedi, trajedi gibi sahnede oynanmak üzere yazılan edebiyat türlerinin ortak adına tiyatro denir. Ayrıca yapılan eserlerin sahnede oynanmasına ya da bu tür eserlerin oynandığı binaya da tiyatro denir. Tiyatroda sadece jest (el, kol) ve mimikle (kaş, göz, ağız, yanak) gösterilen oyunlara pandomim; daha çok müziğin hakim olduğu baştan sona bestelenmiş oyunlara opera; baştan sona değil de yer yer ve hafif bir şekilde bestelenmiş oyunlara operet; beş altı dakikaya sığdırılan tablolar halinde, kısa müzikli oyunlara da skeç denir.
1. Okurken ya da konuşurken sesin duyguları belirtecek biçimde çıkmasına ton denir. Tonlama kulak eğitimine bağlıdır.
2. Sesli okurken, konuşurken ya da şarkı söylerken sesimizi zaman zaman alçaltır, yükseltiriz. Yerine göre sesimiz incelir, kalınlaşır; sert ya da yumuşak çıkar. Bu yolla sese bir duygu değeri katarız. Buna tonlama denir.
3. Anlatıma düşünce, duygu, coşku, yumuşaklık, sertlik vb. özellikler kazandırmak amacıyla sesin alçalıp yükseltilmesine ve sese duyguların niteliğine uygun bir anlam kazandırılmasına tonlama diyoruz.
Konuşmada anlatıma duygu ve seslenme katmak amacıyla yapılan, ses titreşimlerinin yükselip alçalması, ses değişimleri.
Şekil bakımından teklik durumunda olduğu halde, anlamca topluluk kavramı taşıyan ad: alay, bölük, grup, ordu vb.
Asıl sayı sıfatlarına gelerek belirttikleri nesneler arasında yakınlık, birlik olduğunu gösteren ve bir nesne topluluğu bildiren sayı sıfatları: ikiz kardeşler, üçlü anlaşma gibi.
Anlam açısından eksiksiz sayılan, kesintiye uğramayan söz.
Cümlede yüklemin anlamını yer, zaman, neden, durum, araç gibi çeşitli yönlerden tamamlayan sözcüklere tümleç denir. Tümleçler yüklemle olan ilgilerine göre nesne (düz tümleç), dolaylı tümleç, belirteç (zarf) tümleci ve ilgeç (edat) tümleci olmak üzere dört gruba ayrılır.
Aynı türden olan varlıklara soyut kavramlara verilen genel ad: ağaç, ateş, çiçek vb.
1. Ad veya fiil kök ve gövdelerinden yapım ekleriyle kurulmuş fiil: göz/göz+le-, gözle-m+le- vb.
2. Ad ya da eylem kök ve gövdelerine yapım eklerinin getirilmesiyle oluşan yeni anlamlı, ancak kök anlamıyla ilişkisini koruyan eylemlere türemiş eylem adı verilir.
Ad ve fiil soylu kelime köklerinden yapım ekleriyle genişletilerek bağlandığı kelimeyle ilgili yeni anlamlar kazanmış kelime: yazlık < yaz+lık, kutlu < kut+lu vb.
Diğer Türkçe-Dil Bilgisi Terimleri
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Açıklamalı Türkçe-Dil Bilgisi Terimleri Sözlüğü