Ünsüz değişimi. Sert ünsüzle biten bazı sözcüklerin ünlüyle başlayan bir ek almalarıyla oluşan ses olayı.
Dudakların yuvarlak bir biçim oluşturmasıyla ortaya çıkan "o ö,u ü"ünlüleri.
1. Cümlede iş, oluş, hareket, kısaca yargı bildiren sözcük veya söz grubudur. Bu tanıma dayalı olarak yüklemin iki şekilde karşımıza çıkabileceğine dikkat edelim.
2. Cümlede hareketi, olayı, işi, yargıyı bildiren, fiil çekimine girmiş kelimenin cümle bilgisindeki adı. Cümlenin bütün ögelerini kendine bağlayan temel öge durumundaki yüklem, fiil veya ad soylu bir kelime olabilir: Ben bu yaşayışımdan bedbinleşecek kadar gururlu değilim. (T.Buğra, Yalnızlar, s.123)
Geçişli fiil taşıyan bir cümlede fiilin doğrudan doğruya etkilediği yani fiildeki işlevin etki bakımından üzerine yüklendiği adın içinde bulunduğu durum. Türkçede bu durum ya eksiz yahut da yalın veya iyelik ekleriyle genişletilmiş adlardan sonra gelen +(y)ı/+(y)u eki ile karşılanır: iş bulmak, ağaçlar+ı budamak, istedik+im+i getirdi gibi. Ancak, bu ek üçüncü şahıs teklik ve çokluk iyelik eklerinden sonra araya bir zamir n'si alarak +nı/+nu biçimine girer; Arkadaşımın yeni ev+i+ni gezdim.
Açıklamalarıyla 594 Türkçe-Dil Bilgisi Terimi
Yükleme durumu eki almış bir ad ögesinin başka bir ad ögesi ile oluşturduğu ad ve sıfat görevindeki söz grubu: Başkanlarını görmek için gelmişler. (ad) Çarşıda pazarda gördüğüm insanları tasvir kolay mı?
Cümleler yüklemin yerine göre kurallı cümle, devrik cümle türüne ayrılır.
Cümleler yüklemine göre isim cümlesi, fiil cümlesi türüne ayrılır.
Cümlede fiilin karşıladığı oluş ve kılışı zaman bakımından belirgin duruma getiren ve sınırlandıran zarf: Benim eskiden hem mektep arkadaşım hem komşum bir Süleyman vardı. (P.Safa, Biz İnsanlar, s.74).
Eylemin ne zaman olduğu sorusuna yanıt veren "dün, şimdi, yarın, öğleyin..." gibi sözcükler zaman zarfıdır.
1. Kişilerin ve canlı cansız ad grubundaki varlıkların yerini tutma, onları işaret veya soru yolları ile temsil etme görevi yüklenmiş olan ad soylu kelime türü.
2. Kendileri ad olmadığı halde adların yerini tutan ve onları anımsatan sözcüklere adıl (zamir) denir.
Fiillerin, sıfatların, sıfat-fiillerin ve görev bakımından zarf niteliğindeki kelimelerin anlamlarını zaman, ölçü, niteleme, yer, yön, vasıta, miktar, şart gibi çeşitli bakımlardan etkileyerek daha belirgin duruma getiren veya sınırlayan kelime türü: dün, bugün, ileri, geri daha vb.
Yüklemi zaman, durum, miktar, ölçü, yer yön ve soru yönünden gösteren sözcük ya da sözcük öbekleri cümle içinde zarf tümleci görevi yapar.
Yükleme yöneltilen "Nasıl?" sorusu durum zarfı tümleciyle ilgilidir.
Ulaç veya bağ fiil de denen eylemsi türü. Zarf-fiil: Cümlede yüklemin anlamını çeşitli yönlerden etkileyen ve fiilden -(y)a, -(y)ı, -(y)arak, -dıkta, -ken, -ma, -dan, -maksızın, -(y)ınca, -(y)ıp, - dıkça gibi belirli bazı eklerle yapılan, kişi ve zaman belirtmeden soyut bir hareket kavramı anlatan, bir esas fiilden sonra gelerek yardımcı fiillerle birleşik fiiller kuran ve zarf olarak fiilin anlamını, zaman ve yer bakımından tamamlayan kelime: Ama Güldane dönüp bakmadı bile. (T.Buğra, Yağmur Beklerken, s.122)
Cümlede yüklemin anlamını zaman, tarz, ölçü, yer, yön vb. bakımlardan daha belirgin duruma getiren, sınırlayan, kelime ve kelime gruplarından oluşan tümleç: Bunları kendisi iyice tahlil etmişti. (A.H.Tanpınar, Huzur, s.166) gibi.
Grup içinde yüklem görevi almış bir zarf fiil veya ad çekimi ekleriyle genişletilerek zarf görevi yüklenmiş sıfat-fiil ekleri ile bunlara bağlı ögelerden oluşan kelime grubu. Zarf-fiil grubun sonunda bulunur ve anlamca özne, nesne, zarf ve yer tamlayıcısı görevi yüklenmiş ögelerle tamamlanır: Genç hanımlar, hürmet göstermek istedikleri yaşlı hanımlara tesadüf edince (A.Ş.Hisar, Boğaziçi Mehtapları, s.168)
Tamlayanı, tamlananı veya her ikisi de ad tamlaması biçiminde olan iç içe girmiş tamlama türü; bir ad tamlamasının ikinci bir ad tamlaması kurması: Hediye ettiğiniz kitapların listesinin yazılması tamamlandı mı? vb.
Bir sıfat tamlamasının tamlanan durumundaki kelimesinin +lı/+lı, +sız/+suz vb. sıfat yapım ekleriyle sıfat durumuna sokulması veya tamlananın sıfatının 3. şahıs iyelik ekli kelimelere ağlanmasıyla kurulan tamlama türü: Keskin kokulu ve tadı sert baharat burada hemen her yemeğe katılıyor. (F.R.Atay, Gezerek Gördüklerim: İç Sokak, s.143) vb.
Diğer Türkçe-Dil Bilgisi Terimleri
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Açıklamalı Türkçe-Dil Bilgisi Terimleri Sözlüğü