Kafes Zilbahar cilt ile ilgili bilgilere bakınız.
Kaftan Giydirmek
1- Üstat tarafından, öğrencinin beğenilen harf, kelime veya cümlesinin daire içine alınarak başarısının taltif edilmesi.
2- Yazı meşk edenlerin yazıları hocaları tarafından beğenildiğinde, yazının üstüne beğenme (pesent) işareti çekilmesi.
Kâğıda Çekmek Müzehhiplerin ve yaldız işleyenlerin altın varakları deste kâğıdına çekmelerine denir.
Kâğıt
1- Bitkisel maddelerin hamur hâline getirildikten sonra yufka gibi açılarak kurutulmasıyla elde edilen ince yaprak.
Yazma eserlerde ve levhalarda Şarktan ve Avrupa'dan gelen ham kâğıtlar kullanılmış; bunlar çeşitli şekillerde aharlanıp mührelenmişlerdir (Bk. Ahar).
Âlî'nin Menakib-i Hünerveran'ından anlaşıldığına göre, XVII. yüzyıl başlarında şu kâğıtlar kullanılmıştır:
1. Dımışkî, 2. Devletâbâdî, 3. Hataîv 4. Âdilşahî, 5. Harirî-Semerkandî, 6. Sultanî Semerkandî, 7. Hindî,8. Nizamşahî, 9. Kasım Beygî, 10. Harirî-Hindî, 11. Gûni-i Tebrizî (Lui Tebrizî), 12. Muhayyer.
Ayrıca Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü'nün Âbâdî maddesinde, Kağıtçı Saffet Efendi'nin, Ord. Prof. A. Süheyl Ünver'deki satış defterinde mevcut, şu kâğıtların isimleri bulunmaktadır: Yaldızlı İngiliz, Ali-kurna, ceylân kâğıdı, ministre, takrirlik, çifte takrirlik, ince süfera, mavi çizgili süfera, ruganlı av kâğıt, Felemenk ruganlısı, ruganlı fıstık, Frenk parlağı, boyalı Felemenk, okkalık, Alikurna boyalısı, damgalı fıstıkî, yeşil çifte aharlı, Mushaflık yeşil, mühreli Alikurna, nâme kâğıdı, şekerrenk, Venedik aharlısı, elvan çifte, cüzİük, tahrirat elvan, eser-i cedid, şekerrenk battal, Venedik şekerrenk battal, mavi çizgili İstanbul, eski Venedik gülkurusu, aharlı fıstıkî, çengâr battal, eser-i cedid battal, mühreli battal, satrançlı battal, kıyma battal, aharlı beyaz, çifte Bosna, parşömen Edirne, Hint âbâdî, Buhara, kalın parşömen, ince parşömen, sarı aharlı.
Kâğıda sinek konmaması için kitreye biraz keskin sirke koyularak kâğıda tatbik edilmelidir; kâğıdı haşerat yemesin isteniyorsa birer ölçü hanzal suyu (Ebucehil karpuzu denilen zehirli bir nebatın meyvesinden sıkılarak çıkarılan özsu) kitreye katılıp kâğıda işlenmelidir. Kâğıda yağ bulaşmış ise "Eflâk tuzu iyice dövülüp ince bezden geçirilerek kâğıt üzerine ekilir. Ağır taş altına konunca yağ lekesi kalmaz.
2- Hat sanatının en önemli malzemelerinden biri de kağıttır. Eskiden kağıtlar bugün olduğu gibi doğrudan doğruya yazı yazabilecek şekilde fabrikadan çıkmazdı. Hariçten (Çin, Hindistan, Buhara, Avrupa...) olsun, yerli imalathanelerden (Kağıthane, Yalova, Bursa, Beykoz...) olsun ; gelen kağıtlar, pürtüklü ve kalemin yürümesine müsait olmayan bir haldeydiler. Hatta bazıları mürekkebi yayarlardı.
Kâğıt Makası
Makas kelimesinin aslı mıkraz, mikras'tır. Eskiden yazı kâğıtları tek ve büyük tabakalar hâlinde satıldığından, herkes istediği ölçüde kâğıt kesmek için kâğıt makası kullanmıştır. «İstanbul, Foça, Sivas, Rumeli, Bosna ve Prizren'de kâğıt makasçılığı mahallî el sanatları arasında yer almıştır.
Kâğıt makasları hâlis taban demirinden, çelikten yapılırdı. Şekilleri bir karıştan fazlaca ve sapları ayrı ayrı yapılır, uçları gittikçe sivrilerek parçalar gayet imtizaçlı bîr surette ortasından birbirine raptolunur. Uçları birbirine o kadar imtizaçlı birleşirler ki adetâ bir parçadan yapılmış hissini verir. Zaten hüner de buradadır. Bunu evvelâ bileyip zağ vererek kâğıt kesmeye hazır hâle geldikten sonra, bazıları nısfına (yarısına) kadar ve bazıları dış tarafı ve hususî olanların da iç ve dışları altınla işlenirdi. Makasa mütenasip şekiller yapılır ve üstadının yahut sahibinin isimleri yazılır; sapları (Ya Fettah), (Ya Ali), (Ya Veli) tarzında yapılanları da vardır.
Açıklamalarıyla 1054 Yazma Eser (Hat-Tezhip-Ebru-Cilt-Minyatür) Terimi
Kâğıt Oyma Katı ile ilgili bilgilere bakınız.
Kağıtlar
Kitap sanatlarında yazı malzemesi olarak kullanılan kağıtların en eskisi parşömendir. Özellikle mushaflarda bunlar kullanılmıştır. Daha sonra papirüs görülür. Papirüs yerini yavaş yavaş kağıda bırakmıştır. Osmanlıların yaptıkları kağıtlar Avrupada önemle aranan kağıt olmuştur. Daha sonra İslam dünyasında Avrupa kağıdı yayılmış özellikle İtalyan kağıdı tercih edilmiştir.
Tezhib sanatında kağıdın önemini bilen müzehhibler bunu titizlikle seçmişlerdir. Tezhiblenmeden önce kağıt aharlama, mühreleme ve uzun süre bekletilme gibi aşamalardan geçirilerek, en elverişli duruma getirilerek kullanılır.
Kitap sanatlarında kullanılan kağıdın haricinde, levhalarda kullanılan, murakka denilen kartonu müzehhibler kendileri hazırlamaktadır. Murakka müzehhibin tuvalidir. Kağıtların suyuna göre çapraz ve üst üste gelerek, özel olarak hazırlanmış muhallebi (şap, jelatin ve buğday nişastası) ile yapıştırılmasından elde edilir. Kağıtlar ve murakkalar çeşitli renklerde boyanarak kullanılmıştır. Bu renkler tabiattan hazırlanan boyalardır. Çiçeklerden, köklerden, topraktan elde edilmektedir. En çok kullanılan renkler, sarı, kırmızı (gül, nar çiçeği kırmızısı, kiremit kırmızısı), yeşil, mavi, siyahtır.
Kakum Hattatların yazı yazarken, kâğıdı yağlandırmamak ve elin hareketlerine engel olmamak için, ellerinin altında tuttukları altı ince tüylü, üstü çuha kaplı deri parçasının adı.
Kale (Kap) 5000 sene önce eski Mısırda tahta lâhitler üzerinde görülmüş ve sulu boya ile yapılan nakışların bozulmaması için üzeri bir mayi'de eritilen bir nevi' reçine ile kaplanmıştır ki bugün bu suda erimeyen ve temasla bozulabilecek altınlı ve sulu boyalı kap nakışları üzerine de kullanılan bir verniktir ki hem cildin nakışlarının bozulmamasına, hem de parlak görülmesine yardımcı olur. Kaplarda olanlarına da lâke, rugan derler.
Kalem
1- Yazı yazmakta kullanılan kamış. Hattatlarımızın kullandıkları kamış kalemler genellikle Irak ve İran'dan gelirdi. Bu kamışlar, kararmaları için gübreye yatırılır, koyu kahverengini alırdı.
Kamış kalemler şöyle açılırdı: Önce kamışın iki boğum arasında kalan kısmı alınır. Sol avucun içine yatırılarak baş-parmağın ayasına dayanmak suretiyle tutulup, kalemtıraşla eğik olarak kesilir. Sivrice kısmın eti iyice tıraş edilerek inceltilir. Bu yassı ve dil gibi alan incelmiş kısmın kenarları alınarak, yazılacak yazıya uygun kalınlıkta yontulur. Kalem maktanın üstüne konularak ortasına bir yarık (şakk) yapılır. Maktanın yuvasına oturmuş olan kalemin üstüne sol elin başparmağıyla sıkıca bastırılarak, kalemin ucu biraz eğik olarak kesilir. .
Hattatların, yazacakları yazıya göre ve çeşitli kalınlıklarda, çok sayıda kalemleri vardır.
İyi bir kamış kalemde aranan nitelikler şunlardır: 'Kamış ne çok sert, ne yumuşak, orta sertlikte olmalı; kızıl veya beyaz, damarları düzgün ve sağlam olmalıdır, aksi takdirde kalemin ucu doğru çatlamaz; serçe parmağı kalınlığında, 10-12 parmak uzunluğunda olmalıdır.
Kullanılmakta olan kalemde eğrilik veya girinti çıkıntı olunca, kaynamakta olan suya sokulur, biraz suda tutulup çıkartılarak, henüz sıcakken doğrultulurdu.
Kamış kalemlerin Cava kalemi, Hint kalemi, Celi kalemi gibi çeşitleri vardır. Kalemin her yontuluşunda sırçasına, içine kül konmuş bez sürülür ve kalemin mürekkebi çekmesi kolaylaşırdı. .
İslâmiyet'te kalem, yazı gibi, ilâhî bir lütuf olarak kabul edilmiştir. Hattatlar kalemi açarken çıkan yongaları herhangi bir yere atmaz, toprağa gömerlerdi. Bunun sebebi kalem adının Kur'an'da geçmesidir. Ömürlerince açtıkları kalemlerin yongalarını toplayıp, ölünce sularının bunlarla ısıtılmasını vasiyet eden hattatlar olduğu da yazılmıştır.
Hattatlar arasında kaleni kullanışlarına göre isim alanlar da vardır: Simin kalem Yusuf, Ahenin kalem Süleyman, Zerrin kalem Hüsameddin gibi...
2- Eski harflerle yazılan yazı çeşitlerinden her biri: sülüs kalemi, reyhanî kalemi, kûfî kalemi v.b.
Kalem Çekmek Tezhip işlerinde motiflerin etrafına çizgi ile çerçeve yapmak.
Kalem Fırça Müzehhiplerin kullandığı tek tüylü ince fırça. Desenin kâğıt, üzerine çizilmesi için kullanılır. Minyatürde de kullanılan bu fırçalar, 3 aylık kedinin ensesinden kesilen kıllardan yapılır. Bu kıllardan birkaç tanesi alınıp, içlerinden birinin sivri tarafı taşkın olarak ibrişimle bağlanır ve bir güvercini kanadı sapına dip taraflarından takılarak bu kanal yine ibrişimle boğulmak suretiyle tüyler raptedilir. Böylece hazırlanan fırça bir tahta sopaya geçirilerek kullanılır. Eğer kılın ucu pürüzlü ise bir kibritin alevinden hafifçe geçirilerek düzeltilir.
Kalem Sırçası Kamış kalemlerin üzerindeki parlak mine. Kalem açıldıktan sonra hemen mürekkebe batırılacak olursa bu parlak tabaka mürekkebi almaz. Bunu gidermek için, içine kül konmuş bezi bu tabakaya sürmek lâzımdır.
Kalem Tepsisi Kalemleri koymaya mahsus dar ve uzunca tepsiye verilen addır. Ağaçtan yapılanlarının yanı sıra gümüşten, altından olanları da vardır.
Kalem Yastığı Makta ile ilgili bilgilere bakınız.
Kalemdan Kalem koymaya yarayan kutu. Arapçası "mikleme"dir. Kubur ve kalemlik de denir. Kalemler birbirine çarpmasın diye kalemdanların içine mitreşe adı verilen çuha örtü konulurdu. Bağa, sedef, fildişi süslemeli olanları vardır. Düz tahtadan, gümüşten yapılanlar ve üstleri beyitlerle süslenmişleri de bulunurdu.
Kalemgir Yazıya elverişli demektir. Yazı yazılırken kalemin kâğıda sürtünmeden kolaylıkla yürümesi. Kâğıtların kalemgir olması için üzerlerine âhar ve tılâ sürülürdü.
Kalemişi Tezhibin iç mimaride kullanımıdır. Mimaride duvarlarda, kubbelerde, tavanlarda, sıva, taş, ahşap, bez gibi malzemeler üzerine renkli boyalar ve altın varak kullanılarak yapılan süslemelere kalemişi; bu süslemeleri yapan kişilere 'kalemkâr', desenleri hazırlayan kişilere de 'nakkaş' denir.
Kalemkâr Kalemle iş işleyen sanatkâr.
Kalemkâri Kalemle yapılan boya işleri.
Diğer Yazma Eser (Hat-Tezhip-Ebru-Cilt-Minyatür) Terimleri
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Açıklamalı Yazma Eser (Hat-Tezhip-Ebru-Cilt-Minyatür) Terimleri Sözlüğü