Üslûp
1- Tavır, tarz manasına gelir ki sanatta ilerlemiş ve özgün eserler vermiş üstatların tercih ve ihtiyar ettikleri yol demektir.
2- Bir devrin ya da bir sanatçının kişiliği, bir eserin teknik, renk, kompozisyon biçim ve anlatım bakımından özellikleri.
Üslûp Türleri Selçuk, Bursa, Edirne, klasik, barok, rokoko, yeni klasik, uyanış gibi bölüm ve karışımlar gösterir. Her uygarlığın kendi adını taşıyan özel ya da karışık üslupları vardır.
Üslûplaştırma Gerçek şekil ve motiflerin karakterini kaybettirmeden basitleştirerek, süslemeyi şematik hale sokmak.
Üstadân-ı Seb'a (Üstadânı Seba)
"Yedi üstad" anlamına gelen bir terimdir. Yâkut-ı Mustasımi ile Ergun Kâmil, Abdullah Sayrafi, Yahyayı Sofi, Mübarekşah-ı Süyufi, Mübarekşah Kutub ve Şeyh Ahmed Sühreverdi adlı öğrencilere hattatlarca bu isim verilmiştir.
Şeyh Hamdullah, oğlu Mustafa Dede, damadı ve öğrencisi Şükrullah, öğrencileri ve halazadeleri Celâl oğlu Muhyiddin ve kardeşi Cemalüddin ile Ahmed Karahisari ve Amasyalı Abdullah Çelebi, Hamdullah tarzı bir okul geliştirmişler ve Osmanhlardaki Üstadân-ı Şeb'a'yı teşkil etmişlerdir.
Üstat (Üstâd) Uzmanlaşmış, kıymetli bir sanatkâr ve bildiklerini öğreten zat, sanatında usta.
Açıklamalarıyla 1055 Yazma Eser (Hat-Tezhip-Ebru-Cilt-Minyatür) Terimi
Üstten Ayırma Şemse Zemin deri renginde bırakılarak, yalnız kabartma şekillerin, altınlanması suretiyle yapılan şemse.
Üstübeç İsfidaç da denilir. Ahar yapımında da kullanılan beyaz maddedir.
Üstübeç Mürekkebi Üstübeç zahmetlice ezildikten sonra Arap zamkı mahlûlü ile karıştırılarak elde edilir. Bilhassa Mushafların süre başlıklarını, altın zemin üstüne yazmakta kullanılır.
Üstün
1- Arapça'da üzerine konulduğu harfin "e" ya da "a" sesi ile okunmasını sağlayan eğimli düz çizgi şeklindeki işaret, hareke. "Fetha" da denir.
2- Eski yazıda harfleri a, e sesiyle okutmak için harfin altına konulan küçük yatay çizgi.
Üstünlü Esreli Halk arasında harekeli yazıya verilen addır.
Vahşi Kamış kalemin ortası kesik ucunun yazıdan yana olan kısmına verilen ad. Yazandan yana olan kısmına ünsi denir. Nesih, sülüs, rik'a'da vahşi taraf ünsiden dar, divani, kırma ve deşti'de daha geniş, nestalik'te ise ikisi de eşit olur.
Vakfe Durak, durulacak yer, nokta. Durak ile ilgili bilgilere de bakınız.
Vakfe Gülü Ayetlerin söz başlarına veya sonlarına konan ve nokta görevi yapan tezhipli çiçeklere verilen addır.
Vakıf Gülü Vakfe gülü, gül ile ilgili bilgilere bakınız.
Vakıf Kitap Herhangi bir kütüphane, cami ve benzeri bir kuruma vakıf olarak verilen kitap. Böyle kitaplarda genellikle vakıf mührü bulunur.
Vakıf Kitaplık Toplumun yararlanması için sonsuz olarak bağışlanmış bulunan ve vakıf şartlarına uygun bir hizmet vermekle yükümlü bulunan kitaplık. Padişah, sultan ve devlet adamlarının kurdukları vakıf kitaplıkların birçoğunun koleksiyonları bugün Süleymaniye Kütüphanesinde bulunmaktadır.
Varak
1- İki sahifeden ibaret yaprak manasına gelir. Eskiden yapraklara önlü ve arkalı A ve B sahifelerine numara konmaz, yalnız yaprağın sol üstüne rakam konurdu, daha eskiler rakam da koymaz sol yaprağın başında ilk harf veya kelimeyi sağ yaprağın alt iç köşesine yazarlar ve ciltli olmayan yapraklar karışırsa bundan bulunurdu. Son senelerde bazı kitapların tasnifi esnasında sahifelere de numara konuyor. Lâkin varaklara numara konulmaya da devam edilmektedir.
2- Yaprak, tabaka.
Varak Altın Kâğıt halinde gayet ince hale getirilmiş altın. Daha fazla bilgi için altın varak ile ilgili açıklamalara bakınız.
Varakçı Varak altın hazırlayan ustalar.
Varakçılık Altın eziciliği.
Diğer Yazma Eser (Hat-Tezhip-Ebru-Cilt-Minyatür) Terimleri
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Açıklamalı Yazma Eser (Hat-Tezhip-Ebru-Cilt-Minyatür) Terimleri Sözlüğü