1- 31 bölüklü Acemi Ocağı ile Osmanlı ordusunun piyade askerini yetiştiren subaylara verilen bir unvan.
2- Osmanlı Dönemi'nde taşrada ileri gelen Hristiyanlara verilen ad.
3- Osmanlı Ordusu'nda Yeniçeri birliği komutanı.
Sarayın büyük memurlarından ve padişahın hizmetlerinde bulunanlara verilen ad idi. Sonraları resmî dairelerin ayak işlerini yapanlara da bu ad verildi.
Osmanlı Devleti'nde II. Mahmut Dönemi'nden itibaren bu günkü İçişleri Bakanlarının yaptığı işleri yapanlara verilen addır. Bu makama Mülkiye Nezareti de denirdi.
Düşman içine dalmak veya kuşatılan bir kaleye girmek için fedaî yazılanlara verilen ad.
Açıklamalarıyla 1888 Tarih Terimi
Hükümetçe hazırlanan yasa, yönetmelik, tüzük tasarılarını, ayrıcalık sözleşmelerini vb. inceleyip görüşlerini bildirmek, yönetim davalarına bakmak gibi görevleri bulunan, bu konularda en yüksek bir danışma, yargılama yeri, bağımsız bir anayasal kuruluş.
1846 yılında rüştiye okulundan (ortaokul) üstün olarak, Padişah Abdülmecid tarafından kurulmuş, fen bilimleri okuludur. 1933 yılında kaldırılarak temelleri üzerinde İstanbul Üniversitesi kurulmuştur.
Bir İslam devletinin egemenliği altında bulunmayan topraklardır. Bu topraklar İslam saldırılarına açık, cihat alanlarıdır.
Müslüman bir devletin egemenliği altında bulunan topraklardır.
Osmanlı Sarayı. Padişahın evi.
Kızlar ağası.
Bir ülkede siyasal iktidarın tümünü (yasama, yürütme, yargı güçlerini) zorla, gerekirse silah kullanarak ele geçirmektir. Böyle bir eylemden sonra genellikle ülkede tüm hak ve özgürlükler darbeyi düzenleyenler tarafından yok edilir. Darbeler ülkelerde yönetici kadroları değiştiren, ülkenin ekonomik ve toplumsal düzeninde herhangi bir iyileştirme yapmayan baskı yönetimleridir.
Madeni paraların, madalyaların ve mühürlerin basıldığı yerdir.
Fatımilerin Şia mezhebini yaymak amacıyla açtıkları eğitim kurumu.
Düşkünlerevi.
Üniversite.
İslamiyet'ten evvel, Kureyş kabilesinin istişare için toplandığı bir yerin adı.
Hastahane
Şifa bulunan yer, sağlık yurdu, hastane.
Eski çağlarda bugünkü zırhlı araç yerine kullanılan, ağaç ve deriden bir savaş aracı.
Osmanlı Devleti'nde mali işlerden sorumlu olan Divan-ı Hümayun üyesi görevlidir. Kanunname-i Al-i Osman'a göre, padişah mülkünün vekilidir. Mali işlerin yanı sıra devletin ana arazisinin kayıtlarıyla, hazine defterlerinin korunmasından da sorumluydular. Önceleri bir defterdar varken, sonradan Rumeli defterdarı (Başdeftardar) , Anadolu defterdarı, Arap ve Acem defterdarı, İstanbul defterdarı Kıyı Bölgeleri defterdarı gibi yeni defterdarlıklar oluşturulmuştur.
Diğer Tarih Terimleri
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Açıklamalı Tarih Terimleri Sözlüğü