Deklerasyon Bildirme, duyurma, ilan etme.
Deli Kelimenin aslı'delil'dir. Yol gösteren, kılavuz anlamına gelir. Rumeli'de kurulan bir süvari sınıfı idi. Bu süvariler hiç korkmadan her tehlikeye atılırlardı. Bu yüzden ve 'delil' kelimesinin asıl anlamını da bilmediği için, halk bunlara 'deli' demiştir.
Dellal Herhangi bir şeyi, olayı veya bir şeyin satılacağını halka duyurmak için çarşıda, pazarda yüksek sesle bağıran kimse, çağırtmaç.
Demir Çağı
İnsanlığın gelişim sürecinde araç, gereç, silah ve aletlerle avadanlıkların yapımında demirin kullanıldığı dönemdir. Ergime derecesinin yüksek olması, biçim vermenin ve arıtmanın zor olması nedeniyle en son başlayan maden çağıdır. Bakır ve Tunç çağlarından sonra başlamıştır.
Demirin kullanılmaya başlanmasıyla alet, araç-gereç, eşya ve silahların dayanıklılığı artmıştır. Bu devirde toplumlar arasında büyük savaşlar yaşanmıştır. Şehir devletleri yanında merkezi krallıklar da kurulmaya başlanmıştır.
Demirperde Batılı ülkelerin İkinci Dünya Savaşı sonrası girilen "soğuk savaş" döneminde, kendilerini sosyalist blok ülkelerinden ayıran sınıra ve bu ülkelere verilen ad.
Açıklamalarıyla 1889 Tarih Terimi
Demografik Nüfus ile ilgili olan.
Demokrasi
Bir toplumda yaşamın her alanında tam bir özgürlüğün uygulanması ve evrensel doğrular göz önünde bulundurularak, toplumsal eğilimlerin ülke yönetimine yansıtılmasıdır. Bir ülkede demokrasinin olup olmadığının anlaşılması için aşağıdaki ilkelerin uygulanıp uygulanmadığına bakmak gerekir.
1. Toplumun başka topluluklar karşısında bağımsız olması,
2. Toplumu oluşturan farklı unsurların ve düşüncelerin örgütlenebilmesi,
3. Toplumun ve yöneticilerin bireysel haklara saygı göstermesi,
4. Toplumu oluşturan bireyler ve unsurlar arasında tam bir eşitlik olması,
5. Toplumu oluşturan grupların ve farklı düşüncelerin,toplumun ortak çıkarları için uzlaşması,
6. Herkesin, her düşüncenin ve her unsurun toplumun yönetimine seçen ve seçilen olarak katılabilmesi,
7. Çoğunluğun almış olduğu kararlara, bu kararları benimsemeyen kesimlerin de uyması,
8. Yönetimde etkin olan unsurların, azınlıkta kalan tüm kesimlerin haklarına ve varlığına saygı göstermesi,
9. Toplumsal yaşamda var olan farklı düşüncelerin (çoğulculuk), toplumu oluşturan demokrasiden yana tüm örgütlerin (partilerin, sendikaların ve demokratik kitle örgütlerinin) toplumla ilgili verilecek olan kararlara katılımının sağlanması.
Demokrat Parti Celal Bayar, Adnan Menderes, Refik Koraltan ve Fuat Köprülü gibi kişilerce 1946 yılında kuruldu. 1950 yılında iktidara geldi. 1954 ve 1957 seçimlerini kazandı. Uygulamış olduğu politikalar sonucunda ülkeyi Demokrat Parti yandaşları ve CHP yandaşları olarak ikiye böldü. Halkın desteğini alan Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından 27 Mayıs 1960 tarihinde iktidardan uzaklaştırıldı. Yüksek Adalet Divanı'nda yapılan yargılama sonucunda parti genel başkanı ve Başbakan Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan idam edildiler.
Deniz Harp Okulu Türk Deniz Kuvvetlerine subay yetiştiren okuldur.İlk kez Osmanlı Devleti'nde III. Mustafa Dönemi'nde Hendesehane adıyla oluşturulan okulun, 1776'da Mühendishane-i Bahr-i Hümayun adıyla yeniden düzenlenmesiyle kurulmuştur.
Derbent
1. İki dağ arasında boğaz özelliğine sahip geçit yeridir. Osmanlı Devleti, bu özelliğe sahip yerlerde özellikle ticaret kervanlarının güvenliğini sağlamak amacıyla karakollar ve kaleler kurardı.
2. Osmanlı Devleti'nde, önemli geçitlerin korunması için yapılan karakol ve üsler.
3. “Derbent” kelimesi Farsça kökenli bir kelimedir. “Der”; geçit, “bent”; tutmak gibi iki kısımdan oluşur. Osmanlı Döneminde, “derbent” kelimesi teşkilat anlamında kullanılmıştır. Bu anlamda, dağlar üzerindeki geçitlerde ve boğazlarda bulunan karakollara “derbent” denilmiştir.
Derbent Resmi İki dağ arasında, boğaz özelliğine sahip geçit yerlerinden geçen kervanlardan alınan güvenlik vergisidir.
Derbentçi Ana yollar ve önemli kavşakların güvenliğini sağlayan görevlilerdir.
Derbentçiler
Ana yollar üzerindeki geçitlerin denetimini yapan ve güvenliğini sağlayan görevlilerdir.
Derbentçiler, yaşadıkları bölgelerin her türlü asayişinden sorumluluğuna karşı Osmanlı'nın diğer birimlerinde yaşayan halkın devlete ödediği bir takım vergilerden de bu görevlerine karşılık olarak muaf tutulmuşlardır. Derbent Teşkilatı içinde yaşayan derbentçiler, özel seçilmiş, güvenilir, devletle gönül bağı kurmuş kimselerdi. Derbentçiler, yol güzergâhlarındaki kervansarayları ve civar yolları eşkıya guruplarının saldırı ve yağmalamalarından koruyarak, bölgenin emniyetini sağlıyorlardı. İhtiyaç duyulduğunda yolculara rehber olarak hizmet veriyorlardı.
Derebey Çok geniş toprakları bulunan ve topraklarını derebeylik düzenine göre yöneten kimse. Doğrusu derebeyidir.
Derebeyi
1. Orta Çağda, Avrupa topraklarında yaşayan insanlara karşı istedikleri gibi davranan, sık sık birbirleriyle savaşan ve çoğu kez hükümdara karşı gelerek ülkelerinin başına dert olan geniş toprak ağalarından her biri. Senyör. Süzeren.
2. Çok geniş toprakları bulunan ve topraklarını derebeylik düzenine göre yöneten kimse.
Derebeylik Ortaçağda, özellikle Avrupa'da, toprağı ve o toprak üzerinde yaşayan köylüleri bir tek kişinin malı sayın, toprak köleliğine (serflik) dayanan siyasal bir düzendir. Kavimler Göçü (375) sonucunda başta Roma İmparatorluğu olmak üzere Avrupa'daki güçlü devletler ortadan kalkmıştır. Bu devletlerin yerine yeni ve güçlü devletler bir türlü kurulamamış, egemen güçler dağınık bir görüntü çizmiştir. Bu dönemde ayakta kalmayı başarabilen Katolik Kilisesi Ortaçağ'ın gizli egemeni olmuştur. İstanbul'un fethi ile bu dönem sona ermiştir.
Dergah Bir tarikattan olan kimselerin toplanıp birlikte tapındıkları, törenler düzenledikleri, barındıkları yapı, tekke.
Dersaadet İstanbul'a verilen adlardan biri.
Derviş
1. Farsça'da dilenci anlamına gelen bir sözcüktür. Tasavvufta ise, bir tarikata girerek, Dünyanın maddi olanaklarından elini eteğini çekerek yoksulluğu seçen, bir tarikat şeyhine bağlanıp tekkede hizmet eden, çile dolduran ve ibadetle nefsini terbiye eden kimsedir. Dervişlikte amaç insanın yüreğini arındırarak olgunlaşması ve Allah'ın rızasına ulaşmaktır.
2. Bir tarikata girmiş, o tarikatın töre ve yasalarına bağlı kimse.
Despot
1-Ülkesini baskı ve yasaklarla yöneten zorba kişi. Ortodoks Rumlar'da dinsel başkandır. Katolik örgütlenmesindeki Metropolit karşılığıdır.
2-Bizanslılar döneminde Mora'yı yöneten prenslere verilen ad.
Diğer Tarih Terimleri
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Açıklamalı Tarih Terimleri Sözlüğü