Eğitim Sitesi

Online Tarih Terimleri Sözlüğü

Dirayet Zeka, bilgi, kavrayış.

Dirhem 1- 1 Nisan 1931 tarihine kadar bizde de kullanılan Arap-İslam ağırlık ölçü birimi olup, 3.207 grama denktir. 400 dirheme bir okka (1282.8 gr.), 44 okkaya bir kantar (56443.2 gr.), 4 kantara bir çeki (225.7728 kg.) denirdi.

2- Emeviler döneminde bastırılan gümüş para.

Dirlik Osmanlı Devleti tarafından görevlilere maaş olarak verilen veya belli bir topraktan sağlanan yıllık vergi gelirlerinin ayrılmasıyla ödenen, para veya üründür. Ulufe, müşahere, saliyane, türünden günlük, aylık, üç aylık ve yıllık maaşlarla, has, zeamet, tımar, arpalık ve malikane türünden gelirlerin tümüne dirlik denir. Daha çok has, zeamet ve tımar gelirleri için kullanılan bir deyime dönüşmüştür.

Divan Bugünkü Bakanlar Kurulu'nu karşılayan deyim. İslam devletlerinde, hükümdarlara devlet İşlerinde Yardımcı Olması İçin Oluşturulan danışma kuruludur. İlk olarak Abbasiler Devri'nde Sasani Devleti örnek alınarak oluşturulmuştur. Divan örgütünün en gelişmiş modeli Osmanlılar tarafından oluşturulmuştur.

Divan-ı Arz Türkiye Selçuklu Devleti'nde devletin merkezdeki ordusunun maaş ve levazımat işleriyle ilgilenirdi. Savunma işleriyle ilgilenen divan, askerleri defterlere kayıt eder ve denetlerdi.

Açıklamalarıyla 1889 Tarih Terimi

Divan-ı Harp Askeri mahkeme.

Divan-ı Hümayun Osmanlı Devleti'nde ilk olarak Orhan Bey zamanında oluşturulan yürütme-danışma kuruludur. Divan-ı Hümayunda siyasal, yönetsel, askeri, mali ve şeri işlerle, her çeşit şikayetlere ve davalara bakılırdı. Divan toplantıları toplumun tüm kesimlerine açıktı. Devletle, devlet uygulamaları veya devlet adamlarıyla ilgili şikayeti olan herkes Divan-ı Hümayuna başvurabilirdi. Divan-ı Hümayun'un asıl üyeleri Sadrazam, Kubbealtı vezirleri, Kaptan Paşa, Rumeli ve Anadolu kazaskerleri, Rumeli Anadolu ve İstanbul defterdarları, Nişancı, ve Yeniçeri ağası idi. Bir de Rumeli beylerbeyi İstanbul'da bulunduğunda divan toplantılarına katılabilirdi. II. Mehmet Devri'ne kadar hükümdarın başkanlığında toplanan divan bundan sonra Baş vezirin başkanlığında toplanmaya başlamıştır. XVI. Yüzyıla kadar her gün toplanırken, bu zamandan sonra haftada dört gün (Pazartesi, Salı, Cumartesi, Pazar) toplanmıştır. Divan-ı Hümayunda bitirilemeyen işler öğleden sonra Sadrazamın konağında toplanan İkindi Divanında görüşülürdü. Divan-ı Hümayunun yetkileri 1731 yılında azaltılarak, yetkiler sadrazamda toplanmıştır. II. Mahmut Dönemi'nda ise tümüyle kaldırılarak yerine nazırlıklar (bakanlıklar) kurulmuştur.

Divan-ı İnşa Selçuklularda, “Tuğrai” adı verilen kişi tarafından yönetilen ve her türlü iç ve dış yazışmalardan sorumlu olan makamdır.

Divan-ı İstifa Türkiye Selçuklu Devleti'nde devletin mali işlerini yürütürdü. Devletin gelir ve giderlerini hesaplar, vergilerin toplanmasını sağlardı. Divanın başkanı Müstevfi idi.

Divan-ı İşraf Türkiye Selçuklu Devleti'nde askeri ve adli işler dışında idari ve mali yönetimle ilgili işleri yönetirdi

Divan-ı Mezalim İslâm devletlerinde en yüksek idarî-adlî yargı ve denetleme kurumu.

Divan-ı Saltanat Türkiye Selçuklu Devleti'nde askeri, idari, mali ve hukuki bütün devlet işlerinin karara bağlandığı ve en yüksek yönetim organına Divân-ı Saltanat veya Divân-ı Alâ denmiştir. Divân-ı Saltanat ve Divân-ı Alâ günümüzdeki bakanlar kurulu gibi çalışmıştır. Divân-ı Saltanat'a sultandan sonra devletin en yetkili kişisi olan vezir başkanlık etmiştir.

Divan-ı Tuğra Türkiye Selçuklu Devleti'nde her türlü iç ve dış yazışmaları yapıyordu. Burada Arapça ve Farsçayı iyi bilen kültürlü kişiler bulunurdu. Buna İnşa Divanı da denir.

Divanı Arz Türkiye Selçuklu Devleti'nde devletin merkezdeki ordusunun maaş ve levazımat işleriyle ilgilenirdi. Savunma işleriyle ilgilenen divan, askerleri defterlere kayıt eder ve denetlerdi.

Divanı Harp Askerî mahkeme.

Divanı İstifa Türkiye Selçuklu Devleti'nde devletin mali işlerini yürütürdü. Devletin gelir ve giderlerini hesaplar, vergilerin toplanmasını sağlardı. Divanın başkanı Müstevfi idi.

Divanı İşraf Türkiye Selçuklu Devleti'nde askeri ve adli işler dışında idari ve mali yönetimle ilgili işleri yönetirdi

Divanı Saltanat Türkiye Selçuklu Devleti'nde askeri, idari, mali ve hukuki bütün devlet işlerinin karara bağlandığı ve en yüksek yönetim organına Divan-ı Saltanat veya Divan-ı Alâ denmiştir Divan-ı Saltanat ve Divân-ı Alâ günümüzdeki bakanlar kurulu gibi çalışmıştır. Divan-ı Saltanat'a sultandan sonra devletin en yetkili kişisi olan vezir başkanlık etmiştir.

Divanı Tuğra Türkiye Selçuklu Devleti'nde her türlü iç ve dış yazışmaları yapıyordu. Burada Arapça ve Farsçayı iyi bilen kültürlü kişiler bulunurdu. Buna İnşa Divanı da denir.

Dîvânü Lugati't-Türk Dîvânü Lugati't-Türk, Orta Türkçe döneminde Kaşgarlı Mahmud tarafından Bağdat'ta 1072-1074 yılları arasında yazılan Türkçe-Arapça bir sözlüktür. Türkçenin bilinen en eski sözlüğü olup, batı Asya yazı Türkçesiyle ilgili var olan en kapsamlı ve önemli dil yapıtıdır.

Kaşgarlı Mahmut tarafından Araplara Türkçe öğretmek amacıyla yazılmış olan bu eser, bir sözlük niteliğindedir. Ancak, klasik bir sözlük olmanın ötesinde; Türk dili, tarihi, edebiyatı, kültür ve sanatı hakkında zengin ve önemli bilgiler içermesi bakımından oldukça önemli bir eserdir.

Diğer Tarih Terimleri

İlk Sayfa ... 21 22 [23]24 25 ... Son Sayfa

Terimler Sözlüğü Ana Sayfa

Açıklamalı Tarih Terimleri Sözlüğü