Genellikle günlük konuşmalarda yer alan ve bazı ögeleri kesilerek söylenip dinleyenin anlayışına bırakılan veya fiili kullanılmadan yargı bildire cümle: Yitiriyorsunuz, demek artık onu dünyanın pisliklerine, rezilliklerine, tuzaklarına karşı koruyamayacaksınız; demek... (K.Tahir, Esir Şehrin İnsanları, s.77) vb.
1- Bir sanat eserinin, bir sanatçının gerçek değerini belirlemek amacıyla yapılan inceleme ve araştırmalara eleştiri denir. Bir metni inceleme yoluyla o metnin üzerinde bir değer yargısına varma ; bir eserin zayıf ve kuvvetli yanlarını belirtme, eleştirinin özelliklerindendir.
2- Bir insanı, bir eseri, bir konuyu doğru ve yanlış yanlarını bulup göstermek amacıyla inceleme işi, tenkit.
Emir kipiyle kurulan ya da gelecek zaman kipinin emir anlamıyla kullanıldığı cümlelere, anlamları yönünden emir cümlesi denir.
Örnek :
Sandalyeyi çek, sessizce oturup bekle.
Öğretmeniniz izinli, gürültü etmeden ders çalışın.
Herkes ödevlerini önümüzdeki hafta getirecek, not alacak.
Şuraya da bir halı ser, ortalığı topla.
Sen de çalış ve para kazan artık.
Fiil cümlesinin yüklemi emir kipi olan türü: Üzerine aldığın işi oyalanmadan yap! Kendin getir. Vb.
Açıklamalarıyla 596 Türkçe-Dil Bilgisi Terimi
Buyruk kipi. Eylemin yapılıp yapılmamasını kesin olarak buyuran kip.
Kahramanlık yiğitlik, savaş konularını işleyen ya da tarihi bir olayı coşkulu bir anlatımla işleyen şiirlerdir. Bu tür şiirler okuyanda vatan ve millet sevgisi oluşturur.
8 ve 9. yüzyılları kapsayan Türkçe dönemi.
Sanatsal yaratımın genel yasalarıyla sanatta ve hayatta güzelliğin kuramsal bilimi, güzel duygu.
(anlamdaş) İki veya daha çok kelimenin aynı veya birbirine yakın anlam taşıması: kızmak/sinirlenmek, öfkelenmek/hiddetlenmek vb.
Eş Anlamlı (Anlamdaş) Sözcükler
Sesleri farklı, anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı(anlamdaş) sözcükler denir.
NOT: Türkçedeki eş anlamlılık, yabancı kökenli sözcüklerden kaynaklanır.
Örnek :
bağımsızlık-istiklal, görev-vazife, sorun-problem, koruma-muhafaza, yüz-sima
Söyleniş ve yazılışları birbirinin aynı olup da anlamları ve gösterdikleri kavramlar açısından birbirleriyle hiçbir ilişkisi bulunmayan ek ve kelimelerdir: acı, acı-; damla, damla-; el, el(yabancı) vb.
Yazılışları aynı, anlamları farklı sözcük.
Yazılış ve söylenişleri aynı, anlamları farklı olan sözcüklere eş sesli (sesteş) sözcükler denir.
Örnek :
Havuzun suyu çok güzel, hemen dal.
Bu dal her an kırılabilir.
(dal kelimesi sesteştir.)
Adlarda ve ad soylu sözlerde eşitlik derecesi gösteren ek.
Çatı eki almayan, gerçek özne bulunduran eylem.
Öznesi belli olan, öznesiyle kesin ilişkisi bulunan ve herhangi bir çatı eki almamış olan fiil: O hızlı yürüdü, ben kaçtım. (P.Safa. Şimşek,s.23)
İşi yapan gerçek bir öznenin bulunduğu fiillere etken fiil denir. Örnek : Hasan, bu konuyu iyi anladı. Her gün oraya giderdik.
Taşıdığı kavramı, bir nesneye aktarılabilen çatılı eylem.Türkçede bu eylem, geçişli veya geçişsiz eylem kök veya gövdelerine -ir-, -tir-, -t-eklerinden birinin veya ikisinin üst üste getirilmesiyle kurulur.
Geçişli fiillerin "-r, -ar, -er, -t, -tır" ekleriyle geçişlilik derecesinin artırılmasıyla oluşturulan fiillere ettirgen fiil denir. Bu fiillerde özne işi yapmaz daha çok başkasına yaptırır. Örnek : duymak - duyur.
Üzeri yazılı kâğıt yaprakları, yazılmış kitaplar, mektuplar ya da yazılar.
Diğer Türkçe-Dil Bilgisi Terimleri
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Açıklamalı Türkçe-Dil Bilgisi Terimleri Sözlüğü