Eğretileme Bilgilerine Bakınız.
Anlam yükletilen şey, anlamlı iz, im. Belirti, gösterge, alamet.
1. Somut ve soyut varlıklarla türlü nesne ve kavramları yer, zaman ve tasavvurda uzaklığına göre işaret ederek belirten sıfatlar: bu, şu, o: Bari şu hastalık olmasaydı ( A. H. Tanpınar, Huzur, s.18).
2. Sıfatları, varlıkları işaret yoluyla belirten sıfatlara işaret sıfatları denir.
Adın yerini işaret yoluyla tutan zamir. "Buna" ve "onları" gibi kişi adları dışında varlık adlarının yerini gösteren zamirler işaret zamirleri adını alır. bu, şu, o, bunlar, şunlar, onlar vb.
Açıklamalarıyla 596 Türkçe-Dil Bilgisi Terimi
Bir eylemin birden fazla özne tarafından meydana getirildiğini belirten çatılı eylem.Türkçede bu eylem -iş- ekiyle kurulur.
Fiilde anlatılan işin birden fazla özne tarafından birlikte veya karşılıklı yapıldığını gösteren fiillere işteş fiil denir. İşteş fiil, her şeyden önce, birden fazla öznesi olan fiil değil, olabilmesi, meydana gelebilmesi için birden fazla özneyi gerektiren fiildir. Fiillerde işteşlik, fiil kök veya gövdelerine getirilen (-ş-, -ış-, -iş-, -uş-, -üş-) ekiyle yapılır.
Örnek :
Ahmet dövüşmüş. Onunla tam iki yıl mektuplaştı.
Adları veya ad görevinde kullanılan sözcükleri kişi kavramına bağlayan ek.
Adın karşıladığı nesnenin bir şahsa veya nesneye ait olduğunu belirten çekim ekleri. Türkçenin iyelik ekleri şunlardır:
Teklik 1.şahıs: +(ı)m/+(u)m: iş + i + m Teklik 2.şahıs: +(ı)n/+(u)n: iş + i + n Teklik 3.şahıs: +ı/+u: iş + i
Çokluk 1. şahıs: +(ı)m(ı)z/ +(u)muz: iş + i + miz Çokluk 2. şahıs: +(ı)n(ı)z/ +(u)nuz: iş + i + niz Çokluk 3. şahıs: +ları/ iş + ler + i
Eklendiği ad ve ad soylu sözcüklere sahiplik anlamı kazandıran, bunların kime, neye, kaçıncı kişiye ait olduğunu belirten eklere iyelik zamiri (adılı) denir.
Belli ve dar kesim arasında kullanılan yapay dil.
İletişimdeki el kol hareketleri.
En az iki dize sonunda anlamca ayrı, sesçe birbirine uyan iki sözcük arasındaki ses benzerliğidir. Dize sonlarında yazılışları ve okunuşları aynı olup, anlamları ve görevleri farklı olan kelimelerin veya eklerin tekrarı kafiyeyi oluşturur.
Ağız boşluğunun arka kısmında oluşan" a, ı, o, u"ünlüleri.
Büyük ünlü uyumu. Bir sözcükteki ünlülerin incelik ve kalınlıklarına göre oluşan ses uyumu.
İletiyi göndericiden alıcıya ileten aktarıcı.
İletişimde kullanılan kanalın durumunu kontrol etme ve iletinin alıcı tarafından alınıp alınmadığını kontrol etme.
Ünlü+ünsüz, ünsüz+ünlü+ünsüz ve sonu ünsüz yapısında olan veya sonu çift ünsüzle biten hece: iz, iş, in, ip gibi.
Bir kimse veya nesneye özgü olan (ayırıcı nitelik) tipik.
Bağlı olduğu adın, karşılaştırılan öteki ada göre nitelik ve miktar bakımından derecesini gösteren sıfatlar. Bu derecelendirme sıfatların önüne getirilen daha, en, pek, çok gibi kelimelerle sağlanır: Onlardan daha küçük bir kız çocuğu, kendisinden daha ufak bir erkek çocukla sağ tarafta duvarın dibinde çamurla oynuyorlardı (A. H. Tanpınar, Yaz Yağmuru, Teslim, s. 95).
Bir fiilin, sıfatın veya zarfın derecesini belirten zarf. Bu derecelendirme, sıfatlarda olduğu gibi "eşitlik", "üstünlük" ve "en üstünlük" şeklinde üç derece üzerinde gösterilir. Eşitlik derecesi gibi, kadar, denli edatlarıyla, üstünlük daha, en üstünlük en kelimeleriyle yapılır.
Diğer Türkçe-Dil Bilgisi Terimleri
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Açıklamalı Türkçe-Dil Bilgisi Terimleri Sözlüğü