Azlık - çokluk anlamı veren zarf.
Ada sorulan "nasıl?" sorusuna yanıt olan sıfat.
Eyleme sorulan "nasıl?" sorusuna yanıt olan zarf.
Varlıkları durum, biçim, renk vb. bakımlardan niteleyen sıfat: Türk kumandanının daha toz konmamış olan yumuşak ve geniş koltuğuna yerleşti. (Ö. Seyfettin, Beyaz Lale, s.150).
Açıklamalarıyla 594 Türkçe-Dil Bilgisi Terimi
1. Fiilin meydana geliş biçimini, sıfat ve zarfların niteliklerini belirten zarf: güzel konuşma, yanlış anlamak, bilerek yapmak vb.
2. Eylemlerin gösterdiği iş, oluş ya da hareketin nasıl yapıldığını belirten sözcüklere durum (nitelik) belirteci denir.
Birbirinin tıpkısı olan yazılı şeylerin her biri. ( Gazete, dergi vb.
için) Sayı.
Olmuş ya da olabilecek türdeki olayları, kişi, yer ve zaman göstererek anlatan cümlelerden oluşmuş paragraflardır. Bu paragraflarda belli bir olay yer alır. Olay paragraflarına, roman, öykü, masal gibi edebiyat türlerinde rastlanır. Bu paragraflarda temel amaç okuru olay içine çekmek, olay içinde yaşatmaktır. Olay paragrafları genellikle öyküleyici anlatım biçimi kullanılarak kurulur.
Örnek : İlk dinlediğim konserdi bu. Çalgıcıları yönetenin müzik öğretmenimiz Suat Bey olduğunu görmeyeyim mi? Hem de smokin giymişti. Penguen gibi bir görünüşü vardı. Elindeki şef değneği ile sahnedeki çalgıcıları değil de, sanki dünyayı yönetiyormuş gibiydi. Nasıl oluyor da böyle bir adam, bizim gibi bacaksızlara müzik dersi vermeye geliyor. Biz de onunla alay etmeye kalkıyorduk.
Geçişsiz eylemin" -r, -t, -tır" ekleriyle geçişli olması.
Geçişsiz fiillerin "-r, -ar, -er, -t, -tır" ekleriyle geçişli hale getirilmesiyle oluşturulan fiillere oldurgan fiil denir. Fiilin ilk hali "ne, neyi, kimi" sorularına cevap vermezken, ikinci hali, yani "-r, -t, -tır" eklerini almış hali, bu sorulara cevap vermektedir. Örnek : uyumak - uyut.
Yüklemin bildirdiği anlam, eylemin yapılması doğrultusundaysa bu tür cümlelere olumlu cümle denir.
Örnek :
Ne kadar geriye bakarsanız, o kadar ileriyi görürsünüz. (Olumlu eylem cümlesi)
Özü gerçek yaşam dayalı tiyatro yapıtları, doğrudur ve güzeldir. (Olumlu ad cümlesi)
Sattığınız malların dökümünü çıkarıp karı hesaplayalım. (Olumlu eylem cümlesi)
Bir eylemin gerçekleşmediğini, gerçekleşmeyeceğini ya da bir şeyin yokluğunu bildiren cümlelerdir.
Örnek :
Aradığınız kişi burada yok. (Olumsuz ad cümlesi)
Dünkü davranışlarınızı hiç tasvip etmedim. (Olumsuz eylem cümlesi)
Kimse olayın nedenini bilmiyor. (Olumsuz eylem cümlesi)
Olumsuzluk Edatı
Ad cümlelerinin olumsuz çekimini sağlayan veya cümlede art arda kullanılan iki veya daha çok özneyi, tümleci ve yüklemi aralarından bazılarına olumsuzluk kavramı vererek birbirine bağlayan kelime değil kelimesi: Bu eve düşen şaşkınlar arasında kim doğaya muhtaç, kim irade aczi içinde değil di? (P.Safa, Matmazel Noraliya'nın Koltuğu, s.71).
Fiil kök veya gövdelerine olumsuzluk kavramı veren ek. -ma eki: yaz-ma-mak, yaz-ma-yış, yaz-ma-malı
"-ma, -maz" ekleri.
Sıfat fiil. Tümleç alabilen, ad ve sıfat gibi kullanılan eylemsi.
Bir ülkede konuşulan lehçe ve ağızlar içinde yaygınlaşarak hâkim duruma geçen, ortak yazı ve edebiyat dili olarak kullanılan dil.
Birleşik cümlelerde birbirinden farklı kılışları gösteren fiillerin anlamlarını tamamlayan ve onlara ortaklaşa nesnelik eden nesne: Postacı adresi buldu, ama bize bildirmedi. (F.R.Atay, Gezerek Gördüklerim, s.141)
Sıralı cümlelerde cümlelerin tümüne ait öge.
Birleşik cümleyi oluşturan esas ve yardımcı cümleler ile bağımlı sıralı cümlelerde aynı olan özne, özne ortaklığı: İhtiyar feylesof anlattıkça müteheyyiç oluyor, müteheyyiç oldukça en büyük teferruatı canlı bir ifade ile tafsil ediyor, ellerini kaldırıyor, bazen ayağa kalkıyor, tekrar kanepeye bitap düşüyor, hikayesine hararet ve hareketle devam ediyordu. (Ö. Seyfettin, Harem, s.63) gibi.
Birden çok öznesi olan yüklem, birden fazla öznenin bağlı olduğu yüklem: Kız okula başladı, oğlan evde, gazetelerin A'larını B'lerini seçmeye (T.Buğra, İbişin Rüyası, s.60)
Diğer Türkçe-Dil Bilgisi Terimleri
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Açıklamalı Türkçe-Dil Bilgisi Terimleri Sözlüğü