Ad soylu sözcüklere eklenerek ayrılma, uzaklaşma anlamı veren ek.
Kelime gruplarında ve cümlede, fiilin gösterdiği oluş ve kılışın kendisinden uzaklaştığını göstermek için kullanılan +dan ekini alan ad durumu: ikisinde de aynı sebeplerden gelme derin bir hüzün vardı. (P.Safa, Şimşek, s.34)
Aynı tür varlıkların birden fazlasını anlatan isimlere çoğul isimler denir. Örnek : kediler, kuşlar, evler
(Çokluk eki) Adlarda ve zamirlerde aynı türden birden çok varlıkları anlatmak için; fiillerde, fiilin gösterdiği oluş ve kılışı yapanın, yani şahsın çokluk olduğunu göstermek için kullanılan özel ekler: ağaç+lar, çiçek+ler; gidecek-ler vb.
Açıklamalarıyla 594 Türkçe-Dil Bilgisi Terimi
Bir kelimede temel anlamla bağlantılı birden çok anlamın bulunması; bir kelimenin anlam gelişmesi yoluyla, asıl anlamıyla olan ilişkisini kaybetmeden yeni anlamlar kazanması: ağız "organ adı, kapların ve içi boş şeylerin ağız kısmı; bir suyun denize veya göle döküldüğü yer; koy, körfez gibi yerlerin açık yanı; kavşak; konuşmada bölgelere göre değişen söyleyiş biçimi vb.
On ya da art damakta oluşan "g, n,y" gibi ünsüzler.
Alt çenenin biraz açılmasıyla oluşan ünlüler. "ı, i, u, ü" ünlüleri.
Son hecesi "a-e" geniş seslileriyle biten kelimelere "-yor" eki getirildiğinde bu geniş sesler daralarak(ı,i,u,ü) ye dönüşür. Buna ünlü daralması denir. Örnek : Anlayor değil anlıyor.
Bir yazarın herhangi bir konu üzerinde, özel görüş ve düşüncelerini iddiasız, kesin kurallara varmaksızın anlattığı yazılara deneme denir.
Yüklemi sonda bulunmayan cümledir. Bu tür cümleler daha çok şiir dilinde ve konuşmalarda görülür. Örnek : Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal. Gülme komşuna, gelir başına.
Anlamı güçlendirmek veya güzelleştirmek için Türkçenin normal söz dizimine aykırı olarak yüklemi öteki cümle ögelerinden daha önce gelen cümle: Ne mutlu Türküm diyene, Alıver şu işi üzerine, görmeliydin o sabah gelenleri vb.
Belli bir durumu, belli bir kavramı göstermek için kullanılan öz anlamından az çok ayrı, ilgi çekici bir anlam taşıyan, kalıplaşmış, halkın ortak dil ürünü olan sözlere deyim denir.
Örnek :
İçine ateş düşmek
Pabucu dama atılmak
Yüreği ağzına gelmek
İki gözü iki çeşme
Genellikle gerçek anlamından az çok sıyrılarak ilgi çekici anlam taşıyan söz öbeklerine deyim denir.
Örnek :
Adam, çocuğunu gökte ararken yerde buldu.
Dikkatli ol! Yerin kulağı vardır.
İşin anlatıştan önce yapıldığını bildiren ve anlatıcının da tanık olduğu zaman. Görülen, bilinen geçmiş zaman."-di"ekiyle yapılır.
Belli bir düşünceyi kabul ettirmek veya belli bir konuda öğüt, bilgi vermek, ahlaki bir ders çıkarmak için yazılan öğretici şiirlere didaktik şiir denir.
İnsanlar arasında anlaşmayı sağlayan ses ve işaretlerin tümüne dil denir. Türkçe, Almanca, İngilizce, Fransızca, Çince gibi.
Aynı dille ilgili bilgilerin verildiği anlatımdaki dil işlevi.
1. Dünya üzerinde, her ulusun bir dili vardır. Bir dili, doğru ve güzel konuşup yazabilmek için gerekli kuralları öğreten bilim dalına dil bilgisi denir.
2. Bir dili doğru ve güzel konuşup yazabilmek için gerekli kuralları öğreten bilim dalına dil bilgisi denir.
3. Çeşitli düzeydeki okullarda, Türkçenin ses, şekil ve cümle yapısı ile cümlenin ögeleri arasındaki anlam ilişkilerini öğreten bilgi dalı; bu bilgileri veren dersin ve kitapların adı.
Bir dileği, bir isteği, bir arzuyu, bir temenniyi bildiren cümlelere, anlamları yönünden dilek veya istek cümlesi denir. Örnek :
Yarın bizde toplanıp bir güzel yemek yiyelim.
Çocuk tek kazansın da neresi olursa olsun.
Umarım işleriniz yolunda gidiyordur.
Ah şu bahar bir gelse, çocuklar neşe içinde koşup oynasa.
İnşallah bütün düşlerin bir gün gerçek olur.
Allah sana uyuz versin de tırnak vermesin.
Gözün kör olsun.
Birleşik cümlelerde, temel cümledeki oluş ve kılışın gerçekleşmesini şarta veya dileğe bağlayan yardımcı cümle yükleminin kipi. Bu kip fiil kök ve gövdesine - sa/-se eki getirilerek kurulur. Örnek: Ah bir gelse, sabah olsa da eve gitsek.
Diğer Türkçe-Dil Bilgisi Terimleri
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Açıklamalı Türkçe-Dil Bilgisi Terimleri Sözlüğü